credible
Örnekler
After all the evidence was presented, her alibi seemed more credible than before.
Tüm kanıtlar sunulduktan sonra, mazereti öncekinden daha güvenilir görünüyordu.
Despite being a new researcher in the field, her extensive data and methodology made her findings credible.
Alanında yeni bir araştırmacı olmasına rağmen, kapsamlı verileri ve metodolojisi bulgularını güvenilir kıldı.
Leksikal Ağaç
credibility
credibleness
credibly
credible



























