creative
crea
ˈkrieɪ
kriey
tive
tɪv
tiv
British pronunciation
/kriˈeɪtɪv/

"creative"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

creative
01

yaratıcı

making use of imagination or innovation in bringing something into existence
creative definition and meaning
example
Örnekler
I believe you are a creative photographer; you always find beauty in ordinary things.
Senin yaratıcı bir fotoğrafçı olduğuna inanıyorum; her zaman sıradan şeylerde güzellik buluyorsun.
I find my sister a creative person, always coming up with new ideas for products to sell in her shop.
Kız kardeşimi yaratıcı bir insan olarak görüyorum, dükkânında satmak için sürekli yeni ürün fikirleri buluyor.
02

yaratıcı, yapıcı

promoting construction or creation
Creative
01

yaratıcı

someone whose job is to come up with new and imaginative ideas
creative definition and meaning
example
Örnekler
The advertising agency hired a creative to develop engaging and innovative campaigns for their clients.
Reklam ajansı, müşterileri için etkileyici ve yenilikçi kampanyalar geliştirmek üzere bir yaratıcı işe aldı.
As a creative in the fashion industry, Maria is responsible for designing unique and stylish clothing.
Moda endüstrisinde bir yaratıcı olarak Maria, benzersiz ve şık kıyafetler tasarlamaktan sorumludur.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store