costly
01
pahalı
costing much money, often more than one is willing to pay
Örnekler
The decision to renovate the kitchen was a costly undertaking.
Mutfak yenileme kararı maliyetli bir girişimdi.
Buying a house in that neighborhood would be costly due to high property prices.
O mahallede bir ev satın almak, yüksek emlak fiyatları nedeniyle maliyetli olurdu.
02
pahalı, acı veren
causing significant pain or hardship
Örnekler
The breakup was costly, leaving her heartbroken.
Ayrılık pahalıya mal oldu, onu kalbi kırık bıraktı.
Moving abroad was a costly decision, separating him from family.
Yurtdışına taşınmak, onu ailesinden ayıran maliyetli bir karardı.
Leksikal Ağaç
costliness
costly
cost
