chaste
01
namuslu
refraining from sexual activity outside of marriage or entirely
Örnekler
The monk lived a chaste life devoted to spiritual discipline.
Keşiş, manevi disipline adanmış iffetli bir hayat yaşadı.
The novel portrayed a chaste romance between two devoted characters.
Roman, iki sadık karakter arasında iffetli bir romantizm tasvir etti.
02
iffetli
free from sexual content
Örnekler
Their friendship was warm but entirely chaste.
Onların arkadaşlığı sıcaktı ama tamamen iffetli.
The kiss on the forehead was tender and chaste.
Alnındaki öpücük nazik ve iffetli idi.
03
sade, yalın
free from excessive decoration or embellishment
Örnekler
The room was decorated in a chaste style with muted tones.
Oda, soluk tonlarla sade bir tarzda dekore edilmişti.
Her chaste gown reflected timeless elegance.
Onun sade elbisesi zamansız zarafeti yansıtıyordu.
Leksikal Ağaç
chastely
chasteness
chasten
chaste
