Adventure
Örnekler
They embarked on a thrilling adventure, exploring remote jungles and scaling towering peaks.
Uzak ormanları keşfederek ve heybetli zirvelere tırmanarak heyecan verici bir maceraya atıldılar.
Riding the rapids in the whitewater rafting expedition was an adrenaline-fueled adventure.
Beyaz su rafting gezisinde çalkantılı suları aşmak, adrenalin dolu bir maceraydı.
to adventure
01
macera atılmak, risk almak
take a risk in the hope of a favorable outcome
02
macera atmak, riske atmak
put at risk
Leksikal Ağaç
adventurism
adventurous
misadventure
adventure



























