Cathartic
01
bir müshil, bir laksatif
a medicine or substance that causes the bowels to empty
Örnekler
The doctor prescribed a strong cathartic before the surgery.
Doktor, ameliyattan önce güçlü bir katartik reçete etti.
Castor oil was once a common cathartic in households.
Hint yağı bir zamanlar evlerde yaygın bir katartik idi.
cathartic
01
katartik, rahatlatıcı
providing emotional relief or release
Örnekler
Writing in a journal can be a cathartic way to process emotions.
Bir günlüğe yazmak, duyguları işlemenin katartik bir yolu olabilir.
Crying can be cathartic and help alleviate feelings of sadness or grief.
Ağlamak katartik olabilir ve üzüntü veya keder duygularını hafifletmeye yardımcı olabilir.
02
müshil, pürgatif
causing the bowels to be emptied rapidly or strongly
Örnekler
The doctor recommended a cathartic drink to relieve her discomfort.
Doktor, rahatsızlığını gidermek için kathartik bir içecek önerdi.
He felt immediate relief after taking a cathartic medicine.
Katartik bir ilaç aldıktan sonra hemen rahatlama hissetti.
Leksikal Ağaç
cathartic
catharsis



























