to adulterate
01
değerini düşürmek
to corrupt something by adding inferior substances, especially to reduce its purity or quality
Örnekler
The vendor was fined for adulterating olive oil with cheaper vegetable oils.
Satıcı, zeytinyağını daha ucuz bitkisel yağlarla saflıktan uzaklaştırdığı için para cezasına çarptırıldı.
They adulterated the wine by mixing it with water.
Onlar şarabı suyla karıştırarak saflığını bozdular.
adulterate
01
sahte, katkılı
containing foreign or inferior substances
Örnekler
The lab confirmed the powder was adulterate and unsafe for consumption.
Laboratuvar, tozun sahte olduğunu ve tüketim için güvenli olmadığını doğruladı.
She avoided adulterate cosmetics that might irritate her skin.
Cildini tahriş edebilecek katkılı kozmetiklerden kaçındı.
Leksikal Ağaç
adulterated
adulterating
adulteration
adulterate
adulter



























