calculating
01
tedbirli
(of a person) using clever planning and strategies to achieve their goals
Örnekler
His calculating nature made him a successful business strategist.
Onun hesaplayıcı doğası, onu başarılı bir iş stratejisti yaptı.
She was a calculating individual who always knew how to get ahead.
O, her zaman nasıl ilerleyeceğini bilen hesaplayıcı bir bireydi.
02
hesaplayıcı, çıkarcı
carefully planning actions to benefit oneself, often at the expense of others
Örnekler
She gave him a calculating smile before proposing the unfair deal.
O, haksız anlaşmayı önermeden önce ona hesaplı bir gülümseme verdi.
The calculating politician only supported popular policies to win votes.
Hesaplayıcı politikacı, oy kazanmak için yalnızca popüler politikaları destekledi.
Leksikal Ağaç
calculatingly
calculating
calculate
calcul



























