Cacophony
01
kakofoni
a harsh, jarring mixture of sounds
Örnekler
The city street erupted in a cacophony of horns, sirens, and shouting.
Şehir sokağı, korna, siren ve bağırışların bir kakofonisi ile patladı.
A cacophony of barking dogs shattered the morning silence.
Havlayan köpeklerin bir kakofonisi sabah sessizliğini paramparça etti.
02
anlaşılmaz gürültü
a literary device that uses a mixture of unpleasant, inharmonious, and harsh sounds to show disorder or chaos
Örnekler
In the poem, the poet used cacophony to evoke the tumultuous emotions of the protagonist as they grappled with inner turmoil.
Şiirde, şair, kahramanın iç çatışmayla mücadele ederkenki çalkantılı duygularını çağrıştırmak için kakofoni kullandı.
The cacophony of discordant voices in the novel reflected the protagonist's inner turmoil and existential crisis.
Romandaki uyumsuz seslerin kakofonisi, ana karakterin iç çalkantısını ve varoluşsal krizini yansıtıyordu.
