breezy
bree
ˈbri:
bri
zy
zi
zi
British pronunciation
/ˈbriːzi/

"breezy"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

breezy
01

esintili

having a gentle, refreshing wind
breezy definition and meaning
example
Örnekler
The day was breezy, with a gentle wind rustling through the trees.
Gün esintiliydi, ağaçların arasından hafif bir rüzgar esiyordu.
They enjoyed a breezy afternoon picnic in the park.
Parkta esintili bir öğleden sonra pikniğinin tadını çıkardılar.
02

hafif

having a carefree and lighthearted way of behaving
example
Örnekler
His breezy demeanor made the stressful meeting feel much more relaxed.
Onun rahat tavrı, stresli toplantıyı çok daha rahat hissettirdi.
She had a breezy attitude that made her popular with everyone she met.
Onu tanıştığı herkesle popüler yapan rahat bir tavrı vardı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store