breezy
01
esintili
having a gentle, refreshing wind
Örnekler
The day was breezy, with a gentle wind rustling through the trees.
Gün esintiliydi, ağaçların arasından hafif bir rüzgar esiyordu.
They enjoyed a breezy afternoon picnic in the park.
Parkta esintili bir öğleden sonra pikniğinin tadını çıkardılar.
Örnekler
His breezy demeanor made the stressful meeting feel much more relaxed.
Onun rahat tavrı, stresli toplantıyı çok daha rahat hissettirdi.
She had a breezy attitude that made her popular with everyone she met.
Onu tanıştığı herkesle popüler yapan rahat bir tavrı vardı.
Leksikal Ağaç
breezily
breeziness
breezy
breeze



























