trailblazing
01
öncü, çığır açan
pioneering or leading the way in a particular field, endeavor, or movement
Örnekler
Her trailblazing research in the field of genetics revolutionized our understanding of inherited diseases.
Genetik alanındaki öncü araştırmaları, kalıtsal hastalıklara dair anlayışımızda devrim yarattı.
He was a trailblazing entrepreneur who founded several successful startups in the tech industry.
Teknoloji endüstrisinde birkaç başarılı startup kuran öncü bir girişimciydi.
Leksikal Ağaç
trailblazing
trail
blazing



























