creepily
01
ürkütücü bir şekilde, tüyler ürpertici bir şekilde
in a way that feels eerie, unnatural, or subtly frightening
Informal
Örnekler
The doll stared creepily from the corner of the room.
Oyuncak bebek odanın köşesinden ürkütücü bir şekilde baktı.
Fog drifted creepily across the empty street.
Sis ürkütücü bir şekilde boş sokak boyunca sürükleniyordu.
02
ürkütücü bir şekilde, rahatsız edici bir biçimde
in a way that feels unsettling or inappropriate, especially due to unwanted or overly familiar sexual attention
Örnekler
He leaned in creepily, making her step back.
Ürkütücü bir şekilde eğildi, onun geri adım atmasına neden oldu.
The teacher complimented her appearance creepily, which made the class go silent.
Öğretmen, görünüşünü ürkütücü bir şekilde övdü, bu da sınıfı sessizliğe boğdu.
Leksikal Ağaç
creepily
creepy
creep
