awesomely
01
müthiş bir şekilde, harika bir şekilde
in a way that inspires great admiration, wonder, or fear
Örnekler
The mountain rose awesomely against the sunset sky.
Dağ, gün batımı gökyüzüne karşı muhteşem bir şekilde yükseldi.
The fireworks exploded awesomely above the city, lighting up the night.
Havai fişekler şehrin üzerinde müthiş bir şekilde patladı, geceyi aydınlattı.
1.1
harika bir şekilde, müthiş bir biçimde
in an extremely good or excellent manner
Örnekler
She performed awesomely in the final round of the competition.
Yarışmanın final turunda harikulade bir performans sergiledi.
The band played awesomely, thrilling everyone at the concert.
Grup inanılmaz bir şekilde çaldı, konserde herkesi heyecanlandırdı.
Leksikal Ağaç
awesomely
awesome



























