prized
Örnekler
Her prized accomplishment was winning the prestigious award for her research.
Onun değerli başarısı, araştırması için prestijli ödülü kazanmaktı.
The prized exhibit at the museum attracted visitors from around the world.
Müzedeki ödüllü sergi, dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri çekti.
Leksikal Ağaç
prized
prize



























