Aunt Sally
01
Aunt Sally oyunu
a traditional English game where players try to knock a doll named "Aunt Sally" off a stand by throwing sticks or balls
Örnekler
We played Aunt Sally at the village fair last weekend and had a great time.
Geçen hafta sonu köy fuarında Aunt Sally oynadık ve harika vakit geçirdik.
I finally knocked the dolly off the stand in Aunt Sally after a few tries.
Birkaç denemeden sonra nihayet Aunt Sally'deki bebeği sehpadan düşürmeyi başardım.
02
günah keçisi, hedef tahtası
an imaginary person or thing often criticized or blamed in discussions or arguments
Dialect
British
Örnekler
In the office banter, coworkers affectionately referred to the outdated coffee machine as " Aunt Sally, " jokingly blaming it for their caffeine-related woes.
Ofisteki şakalarda, iş arkadaşları eski moda kahve makinesine şefkatle "Hala Sally" diyordu, kafeinle ilgili sıkıntılarından şakayla onu suçluyorlardı.
In the meeting, Sarah mentioned " Aunt Sally " to symbolize a hypothetical customer unhappy with the proposed changes, stressing the importance of addressing possible concerns.
Toplantıda Sarah, önerilen değişikliklerden memnun olmayan varsayımsal bir müşteriyi simgelemek için "Teyze Sally"'den bahsetti ve olası endişeleri ele almanın önemini vurguladı.



























