to wash over
[phrase form: wash]
01
etkilemeden geçmek, üzerinden kayıp gitmek
to happen without really affecting or bothering someone
Örnekler
The criticism seemed to wash over them, leaving them focused on their objectives.
Eleştiriler onların üzerinden akıp gitmiş gibiydi, onları hedeflerine odaklanmış halde bırakarak.
The challenges in the project appeared to wash over the experienced team.
Projedeki zorluklar deneyimli ekibin üzerinden geçip gitmiş gibi görünüyordu.
02
kaplamak, sarmak
to suddenly and strongly influence someone's emotions
Örnekler
The applause from the audience washed over the performer after the show.
Seyircinin alkışları gösterinin ardından sanatçıyı bastırdı.
A sense of calm washed over him as he meditated.
Meditasyon yaparken bir sakinlik duygusu onu kapladı.
03
bastırmak, su basmak
(of open water) to spread uncontrollably beyond its usual limits, flooding over retaining structures like riverbanks
Örnekler
The tsunami washed over the seaside village, leaving destruction in its wake.
Tsunami, sahil köyünü bastırarak yıkım bıraktı.
The floodwaters washed over the road, making it impassable.
Sel suları yolu bastı, geçilmez hale getirdi.
