to fly around
/flˈaɪ ɐɹˈaʊnd/
/flˈaɪ ɐɹˈaʊnd/
to fly around
[phrase form: fly]
01
düzensizce hareket etmek, karmakarışık davranmak
to act in a disorganized or chaotic manner
Örnekler
With all the last-minute preparations for the event, her thoughts were flying around, making her anxious.
Etkinlik için son dakika hazırlıklarıyla birlikte, düşünceleri etrafta uçuşuyordu, bu da onu endişelendiriyordu.
During the busy holiday season, shoppers tend to fly around the stores, trying to find the perfect gifts.
Yoğun tatil sezonunda, alışveriş yapanlar mükemmel hediyeleri bulmaya çalışırken mağazalarda etrafında uçma eğilimindedir.
02
yayılmak, hızla dolaşmak
(of ideas, rumors, etc.) to spread widely and quickly
Örnekler
News of the celebrity 's engagement flew around social media within minutes.
Ünlünün nişan haberi dakikalar içinde sosyal medyada etrafa uçtu.
In the digital age, false information can easily fly around the internet.
Dijital çağda, yanlış bilgiler internet üzerinde kolayca yayılabilir.



























