to stay out
[phrase form: stay]
01
uzak durmak, karışmamak
to choose not to participate or engage in a discussion or argument
Örnekler
The manager chose to stay out of the heated debate among employees, allowing them to resolve it independently.
Yönetici, çalışanlar arasındaki hararetli tartışmadan uzak durmayı seçerek, onların bunu bağımsız olarak çözmesine izin verdi.
The teacher advised the students to stay out of gossip and focus on their studies instead.
Öğretmen, öğrencilere dedikodudan uzak durmalarını ve bunun yerine derslerine odaklanmalarını tavsiye etti.
02
dışarıda kalmak
to choose not to return home during the night or to arrive home late
Örnekler
The rebellious teenager decided to stay out all night without informing his parents.
Asi genç, ebeveynlerine haber vermeden bütün gece dışarıda kalmaya karar verdi.
My parents wo n't let me stay out late on school nights.
Ailem okul geceleri geç saatlere kadar dışarıda kalmama izin vermiyor.
