to pack away
[phrase form: pack]
01
yerleştirmek, paketlemek
to put something in a container or storage after using it, especially to keep it safe or for future use
Örnekler
After a week in the woods, we began to pack away our tents and camping equipment.
Ormanda bir hafta geçirdikten sonra, çadırlarımızı ve kamp ekipmanlarımızı toplamaya başladık.
As winter approached, I decided to pack away all my summer dresses until next year.
Kış yaklaşırken, tüm yazlık elbiselerimi gelecek yıla kadar saklamaya karar verdim.
02
patlayana kadar yemek
to consume a large quantity of food
Örnekler
I ca n't believe how much pizza he can pack away.
Ne kadar pizza tüketebileceğine inanamıyorum.
She packed away three servings of spaghetti at dinner.
O, akşam yemeğinde üç porsiyon spagettiyi tıkınmış.



























