pacify
pa
ˈpæ
pe
ci
se
fy
ˌfaɪ
fay
British pronunciation
/pˈæsɪfˌa‌ɪ/

"pacify"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to pacify
01

yatıştırmak, sakinleştirmek

to calm someone who is angry or nervous
Transitive: to pacify sb
to pacify definition and meaning
example
Örnekler
The mother tried to pacify her crying baby by rocking him gently.
Anne, ağlayan bebeğini nazikçe sallayarak yatıştırmaya çalıştı.
He pacified the upset customer by offering a sincere apology.
Samimi bir özür sunarak üzgün müşteriyi yatıştırdı.
02

yatıştırmak

to take action against violence in order to bring peace
Transitive: to pacify a violent situation
example
Örnekler
UN negotiators tirelessly worked to pacify the border dispute and prevent another brutal war.
BM müzakerecileri, sınır anlaşmazlığını yatıştırmak ve bir başka acımasız savaşı önlemek için durmaksızın çalıştı.
The international community collaborated to provide aid and help pacify the troubled country.
Uluslararası toplum, yardım sağlamak ve sorunlu ülkeyi yatıştırmaya yardımcı olmak için işbirliği yaptı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store