Zeal
01
şevk, aşırı düşkünlük
a great enthusiasm directed toward achieving something
Örnekler
The teacher 's zeal for education inspired her students to pursue knowledge and excel in their studies.
Öğretmenin eğitime olan şevki, öğrencilerini bilgi peşinde koşmaya ve derslerinde mükemmel olmaya teşvik etti.
She approached her work with unwavering zeal, always going the extra mile to ensure perfection.
O, işine sarsılmaz bir şevk ile yaklaşırdı, mükemmelliği sağlamak için her zaman fazladan çaba gösterirdi.
02
zebra sürüsü
a group of zebras
Örnekler
A zeal of zebras grazed peacefully under the midday sun.
Bir sürü zebra öğle güneşinin altında huzurla otluyordu.
Tourists were thrilled to spot a zeal of zebras moving across the open plain.
Turistler, açık ovada hareket eden bir zebra sürüsü görmekten heyecanlandılar.
Leksikal Ağaç
zealous
zeal
