to withhold
01
saklamak, gizlemek
to choose not to give or share something
Transitive: to withhold sth
Örnekler
The government withheld certain information for national security reasons.
Hükümet, ulusal güvenlik nedenleriyle bazı bilgileri sakladı.
The teacher decided to withhold the exam results until the plagiarism investigation was complete.
Öğretmen, intihal soruşturması tamamlanana kadar sınav sonuçlarını gizlemeye karar verdi.
02
kesinti yapmak, stopaj uygulamak
to subtract a portion of income, typically as taxes, before paying it out
Transitive: to withhold a portion of due payment
Örnekler
The government requires businesses to withhold income tax from employees' wages.
Hükümet, işletmelerin çalışanların ücretlerinden gelir vergisini kesmesini gerektirir.
He was surprised to see how much the employer withheld for social security.
İşverenin sosyal güvenlik için ne kadar kesinti yaptığını görünce şaşırdı.
Leksikal Ağaç
withholder
withholding
withhold
