wholly
Örnekler
She was wholly committed to the cause, dedicating all her time and energy.
O, tüm zamanını ve enerjisini adayarak, davaya tamamen bağlıydı.
The decision was wholly based on merit, disregarding any external factors.
Karar, herhangi bir dış faktörü göz ardı ederek tamamen liyakate dayalıydı.
Leksikal Ağaç
wholly
whole



























