unremarkable
01
sıradan, olağan
having no particular or outstanding quality
Örnekler
His unremarkable performance in the game went unnoticed by the spectators.
Oyundaki sıradan performansı seyirciler tarafından fark edilmedi.
The unremarkable weather made for a dull and uneventful day.
Sıradan hava, sıkıcı ve olaysız bir gün yaptı.
Leksikal Ağaç
unremarkable
remarkable
remark
mark



























