unresponsive
01
duyarsız, ilgisiz
distant and uncaring toward other people
Örnekler
His unresponsive attitude made it hard to tell if he even listened.
Onun tepkisiz tavrı, dinleyip dinlemediğini anlamayı zorlaştırdı.
The manager 's unresponsive emails frustrated employees seeking help.
Yöneticinin tepkisiz e-postaları, yardım arayan çalışanları hayal kırıklığına uğrattı.
02
tepkisiz, yanıtsız
lacking physical reaction due to illness, injury, or malfunction
Örnekler
The patient remained unresponsive after the surgery.
Hasta ameliyattan sonra tepkisiz kaldı.
The unresponsive touchscreen forced him to restart his phone.
Cevap vermeyen dokunmatik ekran, telefonunu yeniden başlatmaya zorladı.
03
duyarsız, etkilenmeyen
not susceptible to suggestion or influence
Leksikal Ağaç
unresponsive
responsive
respond



























