unpromised
01
vaat edilmemiş, nişanlı olmayan
not committed to marriage
Örnekler
She preferred to stay unpromised and focus on her career.
O, vaat edilmemiş olarak kalmayı ve kariyerine odaklanmayı tercih etti.
The unpromised young man was the center of attention at the party.
Söz verilmemiş genç adam partinin ilgi odağıydı.
