to blacken
01
karartmak, siyahlaştırmak
to make something black in color
Transitive: to blacken sth
Örnekler
Cooking over an open flame can blacken the surface of the pot.
Açık alev üzerinde pişirmek, tencerenin yüzeyini karartabilir.
The fire is currently blackening the logs to create charcoal.
Ateş şu anda odunları kömür yapmak için karartıyor.
Örnekler
The metal will blacken if exposed to moisture for an extended period.
Metal, uzun süre nem ile temas ederse kararır.
The sauce is currently blackening as it simmers on the stove.
Sos, ocakta yavaş yavaş pişerken kararıyor.
Leksikal Ağaç
blackened
blackening
blacken
black



























