unhurried
Örnekler
She enjoyed an unhurried walk through the park.
Parkta aceleci olmayan bir yürüyüşün tadını çıkardı.
He took an unhurried approach to the project, making sure everything was perfect.
Projeye telaşsız bir yaklaşım benimsedi, her şeyin mükemmel olduğundan emin oldu.
02
sabırlı, sakin
capable of accepting delay with equanimity
Leksikal Ağaç
unhurried
hurried
hurry



























