unfruitful
Örnekler
Despite numerous attempts, their unfruitful efforts to find a solution left them feeling frustrated and discouraged.
Çok sayıda denemeye rağmen, bir çözüm bulma konusundaki verimsiz çabaları onları hayal kırıklığına uğramış ve cesareti kırılmış hissettirdi.
The unfruitful negotiations between the two parties led to a stalemate in reaching a compromise.
İki taraf arasındaki verimsiz müzakereler, bir uzlaşmaya varmada çıkmaza yol açtı.
Leksikal Ağaç
unfruitful
fruitful
fruit



























