bootless
Örnekler
His bootless attempts to fix the old car only wasted time and money.
Eski arabayı tamir etmek için yaptığı boş girişimler sadece zaman ve para kaybına neden oldu.
The negotiations proved bootless, leading to no agreement between the parties.
Müzakereler sonuçsuz çıktı, taraflar arasında hiçbir anlaşmaya yol açmadı.



























