unflinching
01
gözü kara
not backing off when things are becoming more challenging
Örnekler
Her unflinching dedication to the project impressed her colleagues.
Projeye olan korkusuz bağlılığı meslektaşlarını etkiledi.
She faced the criticism with an unflinching resolve.
Eleştirilerle sarsılmaz bir kararlılıkla yüzleşti.



























