unconsciously
01
bilinçsizce, farkında olmadan
without intending to or being aware of it
Örnekler
He unconsciously tapped his foot to the rhythm of the music.
O, müziğin ritmine bilinçsizce ayağını tıkırdattı.
She unconsciously mirrored her friend's gestures during the conversation.
O, konuşma sırasında arkadaşının hareketlerini bilinçsizce taklit etti.
1.1
bilinçsizce, farkında olmadan
at a mental level beneath active awareness
Örnekler
Many fears develop unconsciously during childhood.
Birçok korku, çocukluk döneminde bilinçsizce gelişir.
She was unconsciously drawn to books that mirrored her own struggles.
Kendi mücadelelerini yansıtan kitaplara bilinçsizce çekildi.
Leksikal Ağaç
unconsciously
consciously
conscious
