Travesty
01
hiciv
an exaggerated and humorous imitation of a serious subject
Örnekler
The comedian often performs a travesty of political speeches.
Komedyen sık sık politik konuşmaların bir parodisini yapar.
He is currently working on a travesty of a popular movie.
Şu anda popüler bir filmin bir travestisi üzerinde çalışıyor.
02
gülünç taklit
something that fails to be what it should be
Örnekler
The biased trial was a travesty of justice, leaving everyone outraged.
Taraflı duruşma, adaletin bir travestisiydi ve herkesi öfkelendirdi.
Calling that poorly acted play a " masterpiece " was a travesty of artistic standards.
O kötü oyunculuk sergilenen oyuna "şaheser" demek, sanat standartlarının bir travestisiydi.
to travesty
01
parodisini yapmak, trajikomik hale getirmek
make a travesty of
