to thin out
[phrase form: thin]
01
seyreltmek, inceltmek
to decrease the number or density of something
Transitive: to thin out sth
Örnekler
She thinned the flower bed out, removing some plants to create a more balanced garden.
O, daha dengeli bir bahçe yaratmak için bazı bitkileri çıkararak çiçek tarhını seyreltti.
The manager decided to thin out the excessive paperwork in the office.
Yönetici, ofisteki aşırı evrak işini azaltmaya karar verdi.
02
seyrelmek, azalmak
to become less dense
Intransitive
Örnekler
After the peak hours, the traffic on the highway tends to thin out.
Yoğun saatlerin ardından, otoyoldaki trafik seyrelme eğilimindedir.
As the night went on, the party began to thin out, leaving only a few guests.
Gece ilerledikçe, parti seyrelmeye başladı ve sadece birkaç misafir kaldı.
03
seyreltmek, inceltmek
to lessen the flavor of a mixture
Transitive: to thin out a mixture or substance
Örnekler
She decided to thin the soup out by adding more broth.
O, daha fazla et suyu ekleyerek çorbayı seyreltmeye karar verdi.
You can thin out the paint with a bit of water for a smoother finish.
Daha pürüzsüz bir bitiş için boyayı biraz su ile seyreltebilirsiniz.
