terrifying
Örnekler
Being chased by a pack of wolves was a terrifying ordeal; I could feel my heart pounding in my chest with fear.
Bir kurt sürüsü tarafından kovalanmak korkunç bir deneyimdi; korkudan göğsümde kalbimin attığını hissedebiliyordum.
The terrifying sight of the monster under the bed kept the child awake all night.
Yatağın altındaki canavarın korkunç görüntüsü çocuğu bütün gece uyanık tuttu.
Leksikal Ağaç
terrifyingly
terrifying
terrify



























