suspected
01
ihtimale dayalı
(particularly of something bad) assumed to have happened or be the case without having any proof
Örnekler
The authorities evacuated the building due to a suspected gas leak, even though they had n't detected any fumes.
Yetkililer, herhangi bir duman tespit etmemelerine rağmen, şüpheli bir gaz sızıntısı nedeniyle binayı boşalttı.
The manager fired the employee over a suspected breach of company policy, despite lacking concrete evidence.
Yönetici, somut kanıt eksikliğine rağmen, şirket politikasının ihlali şüphesi üzerine çalışanı işten çıkardı.
Leksikal Ağaç
unsuspected
suspected
suspect
