stably
01
istikrarlı bir şekilde, kararlı olarak
in a steady and unchanging manner
Örnekler
The stock prices remained stably consistent throughout the month.
Hisse fiyatları ay boyunca istikrarlı bir şekilde tutarlı kaldı.
The business maintained stably consistent sales figures over the past quarter.
İşletme, geçtiğimiz çeyrekte istikrarlı bir şekilde tutarlı satış rakamları sergiledi.
02
sağlam bir şekilde, istikrarlı bir şekilde
in a way that is firmly fixed or securely positioned, without wobbling, shaking, or moving easily
Örnekler
The heavy bookshelf was anchored stably to the wall.
Ağır kitaplık duvara sağlam bir şekilde sabitlenmişti.
The skyscraper was engineered to stand stably in high winds and seismic activity
Gökdelen, yüksek rüzgarlara ve sismik aktiviteye karşı sağlam bir şekilde ayakta duracak şekilde tasarlandı.
Leksikal Ağaç
stably
stab



























