spectacular
01
muhteşem
extremely impressive and beautiful, often evoking awe or excitement
Örnekler
The spectacular fireworks display illuminated the night sky with bursts of color and light.
Muhteşem havai fişek gösterisi, gece gökyüzünü renk ve ışık patlamalarıyla aydınlattı.
The view from the top of the mountain was absolutely spectacular.
Dağın tepesinden manzara kesinlikle muhteşemdi.
02
gösterişli, dramatik
characteristic of spectacles or drama
03
muhteşem, etkileyici
extremely impressive or dramatic in a way that captures attention
Örnekler
The sunset over the ocean was absolutely spectacular.
Okyanus üzerindeki gün batımı kesinlikle muhteşemdi.
The athlete ’s spectacular dive won him the gold medal.
Atletin muhteşem dalışı ona altın madalyayı kazandırdı.
Spectacular
01
gösteri
a lavishly produced performance
Leksikal Ağaç
spectacularly
unspectacular
spectacular
