Specialist
01
uzman
a person with a lot of knowledge and skills in a particular field
Örnekler
She is a specialist in renewable energy technologies.
The museum consulted a specialist in medieval art.
02
uzman hekim
a doctor who is highly trained in a particular area of medicine
Örnekler
She consulted a dermatologist, a specialist in skin conditions, for her persistent rash.
Kalıcı döküntüsü için bir dermatolog, cilt rahatsızlıklarında uzman bir doktora danıştı.
He saw a cardiologist, a medical specialist focusing on heart health, for his ongoing chest pain.
Devam eden göğüs ağrısı için kalp sağlığına odaklanan bir tıp uzmanı olan bir kardiyoloğu gördü.
specialist
01
uzman
involving detailed knowledge or expertise in a specific area or subject
Örnekler
His specialist knowledge of ancient history is highly valued.
Eski tarih hakkındaki uzman bilgisi büyük değer görüyor.
The company uses specialist equipment for precision manufacturing.
Şirket, hassas imalat için uzman ekipman kullanıyor.
Leksikal Ağaç
specialist
special



























