Sparse
volume
British pronunciation/spˈɑːs/
American pronunciation/ˈspɑɹs/

"sparse"Tanımı ve Anlamı

sparse
01

aralıklı

small in amount or number while also unevenly and thinly scattered
sparse definition and meaning
example
Example
click on words
The vegetation on the hillside was sparse, with only a few bushes dotting the landscape.
Yamaçtaki bitki örtüsü seyrek, dağınıktı; manzarayı sadece birkaç çalı süslüyordu.
The room felt empty due to the sparse furniture arrangement.
Odanın içinde seyrek ve dağınık bir mobilya düzeni nedeniyle boş hissettiriyordu.
02

seyrek, bodya

(of hair) thinly distributed or not thick, with few strands or patches
example
Example
click on words
His sparse hair made his scalp visible in several places.
Saçlarının seyrek olması, kafa derisini birkaç yerde görünür hale getirmişti.
The old man 's once-thick beard had become sparse over the years.
Yaşlı adamın bir zamanlar kalın olan sakalı yıllar geçtikçe seyrekleşmişti.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store