slimy
Örnekler
The slimy politician was known for making promises he never intended to keep.
Kaygan politikacı, asla tutmayı planlamadığı sözler vermesiyle tanınırdı.
The slimy businessman manipulated contracts to benefit himself.
Sinsi iş adamı, kendisine fayda sağlamak için sözleşmeleri manipüle etti.
Örnekler
The frog's skin was slimy to the touch, a characteristic feature of amphibians.
Kurbağanın derisi dokunulduğunda yapış yapıştı, amfibilerin tipik bir özelliği.
The wet mud on the hiking trail became slimy after the heavy rainfall.
Yürüyüş parkurundaki ıslak çamur, şiddetli yağmurdan sonra kaygan hale geldi.
Leksikal Ağaç
sliminess
slimy
slime



























