slapdash
01
umursamazca
in a rushed and careless manner
Örnekler
He completed the project slapdash, resulting in numerous errors and oversights.
Projeyi üstünkörü tamamladı, bu da çok sayıda hata ve gözden kaçmaya neden oldu.
She assembled the presentation slapdash, leaving out key details and rushing through the slides.
Sunumu üstünkörü bir şekilde hazırladı, önemli detayları atladı ve slaytları hızla geçti.
02
doğrudan, özensizce
directly
slapdash
01
uyduruktan
doing something hastily and without much thought or care
Örnekler
She realized the slapdash painting needed to be redone carefully.
Üstünkörü yapılmış boyamanın dikkatlice yeniden yapılması gerektiğini fark etti.
His slapdash handling of the paperwork caused confusion.
Evrak işlerini üstünkörü halletmesi kafa karışıklığına neden oldu.
Leksikal Ağaç
slapdash
slap
dash
