sequential
01
ardışık, sıralı
occurring in a specific order or series, one after the other
Örnekler
The sequential steps in the recipe ensured a successful outcome.
Tarifteki ardışık adımlar başarılı bir sonuç sağladı.
The sequential order of events in the story captivated the audience.
Hikayedeki olayların ardışık sırası izleyicileri büyüledi.
02
ardışık, sıralı
referring to computing operations, tasks, or processes that are performed or arranged one after the other in a specific order, without overlap or parallel execution
Örnekler
Sequential processing of tasks can be slower compared to parallel processing when dealing with large datasets.
Büyük veri kümeleriyle uğraşırken, görevlerin ardışık işlenmesi, paralel işlemeye kıyasla daha yavaş olabilir.
The system performs a sequential backup of the database, archiving each file one at a time.
Sistem, veritabanının ardışık bir yedeğini alarak her dosyayı tek tek arşivler.
Leksikal Ağaç
sequentially
sequential
sequent
sequ
