selective
01
seçici, titiz
very careful or meticulous in choosing only the best or most suitable options
Örnekler
The university has a selective admissions process, accepting only the most qualified applicants.
Üniversitenin seçici bir kabul süreci vardır, sadece en nitelikli başvuranları kabul eder.
The bookstore offers a selective range of literature, catering to niche interests and literary tastes.
Kitapçı, niş ilgi alanlarına ve edebi zevklere hitap eden seçici bir edebiyat yelpazesi sunar.
Örnekler
She is selective about the books she reads, preferring literary classics.
O, okuduğu kitaplar konusunda seçicidir, edebi klasikleri tercih eder.
The university is highly selective in its admissions process, accepting only top candidates.
Üniversite, kabul sürecinde çok seçicidir, yalnızca en iyi adayları kabul eder.
Leksikal Ağaç
selectively
unselective
selective
select
