to seep
01
sızmak, süzülmek
to slowly leak or pass through small openings
Intransitive
Örnekler
Water seeped through the cracks in the basement walls during heavy rain.
Şiddetli yağmur sırasında su, bodrum duvarlarındaki çatlaklardan sızdı.
Oil seeped from the engine onto the garage floor.
Yağ, motordan garajın zeminine sızıyordu.



























