screaky
Örnekler
The old floorboards were screaky underfoot as he walked down the hall.
Koridorda yürürken eski tahta döşemeler ayaklarının altında gıcırtılıydı.
She opened the screaky door, hoping it would n’t wake anyone.
Gıcırtılı kapıyı açtı, kimseyi uyandırmayacağını umarak.
02
gıcırtılı, tırmalayıcı
having a rasping or grating sound
Leksikal Ağaç
screakily
screaky
screak



























