to scrawl
01
kargacık burgacık yazmak
to write something hastily or carelessly in a messy and illegible manner
Transitive: to scrawl sth
Örnekler
In a hurry, he would scrawl his signature at the bottom of the documents without fully reading them.
Aceleyle, belgeleri tamamen okumadan altına karalardı imzasını.
Upon receiving the exciting news, she could n't contain her enthusiasm and scrawled a quick message to share with her friends.
Heyecan verici haberi aldığında, coşkusunu tutamadı ve arkadaşlarıyla paylaşmak için hızlıca bir mesaj karaladı.
Scrawl
01
karalama, çiziktirme
poor handwriting
Leksikal Ağaç
scrawler
scrawl
