rotten
ro
ˈrɑ
ra
tten
tən
ten
British pronunciation
/ɹˈɒtən/

"rotten"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

rotten
01

çürük, berbat

extremely undesirable
rotten definition and meaning
example
Örnekler
The rotten weather ruined our plans for a picnic.
Berbat hava piknik planlarımızı mahvetti.
His rotten behavior towards his classmates earned him a bad reputation.
Sınıf arkadaşlarına karşı çürük davranışı ona kötü bir ün kazandırdı.
02

çürük, bozulmuş

having decayed or broken down, often leading to a foul odor
example
Örnekler
The once-fresh fruit had become rotten, turning mushy and releasing a sour smell.
Bir zamanlar taze olan meyve çürük hale gelmiş, yumuşamış ve ekşi bir koku yaymaya başlamıştı.
The old, rotten timbers of the bridge had weakened over time, making it unsafe to cross.
Köprünün eski, çürümüş kirişleri zamanla zayıflamış, bu da geçişi güvensiz hale getirmişti.
03

çürük, bozuk

damaged by decay; hence unsound and useless
04

nahoş

feeling ill or unwell
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store