to rive
01
yırtılmak, yarılmak
to become torn
Intransitive
Örnekler
During the earthquake, the ground began to rive, creating deep cracks.
Deprem sırasında, zemin yarılmaya başladı ve derin çatlaklar oluştu.
In extreme cold, water trapped in the rock can cause it to rive.
Aşırı soğukta, kayada sıkışan su onun yarılmasına neden olabilir.
02
yarmak, parçalamak
to split or tear something apart forcefully
Transitive: to rive sth
Örnekler
Using a sharp axe, the lumberjack can rive a log into smaller sections for firewood.
Keskin bir balta kullanarak, oduncu bir kütüğü yakacak odun için daha küçük parçalara yarabilir.
The powerful storm had the potential to rive the old roof off the house.
Güçlü fırtına, eski çatıyı evden yarmak potansiyeline sahipti.



























