ritually
01
ritüel olarak, törensel bir şekilde
in a way that follows a fixed set of religious or ceremonial practices
Örnekler
The priest ritually anointed the child with oil.
Rahip, çocuğu ritüel olarak yağla meshetti.
They ritually recited prayers at dawn each day.
Her gün şafakta ritüel olarak dualar okurlardı.
02
ritüel olarak, törensel olarak
regarding established customs, traditions, or rituals that are performed in a prescribed or symbolic manner
Örnekler
The wedding ceremony was ritually significant, incorporating traditional vows and rituals.
Düğün töreni, geleneksel yeminleri ve ritüelleri içeren ritüel olarak önemliydi.
During the religious festival, families ritually light candles and offer prayers.
Dini festival sırasında, aileler ritüel olarak mum yakarlar ve dualar sunarlar.



























